Uzun bir müddettir ebru sanatıyla ilgilenen Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan His Özbaşar (40) için şansızlıklar tüm dünyayı altüst eden korona virüs salgınıyla birlikte başladı. Ebru atölyesi projesini pandemi patlayınca rafa kaldırmak zorunda kalan Özbaşar, o günlerde önemli sıhhat sıkıntılarının olabileceğini aklının ucundan bile geçirmemişti.
Özbaşar, hiçbir sıhhat sorunu yokken 2021 Aralık ayında mana veremediği bir karın şişliği yaşamaya başladı. Soda içerek kurtulmaya çalıştığı karın şişliği geçmeyince soluğu Kent Hastanesi’nde aldı. Burada analiz ve tetkikleri yapılan 40 yaşındaki Özbaşar’ın kanser olduğu tespit edildi. 20 Aralık’ta Kent Onkoloji Merkezi’ne yatan Özbaşar iki gün sonra yumurtalık kanserinin karın zarına yayılması nedeni ile ameliyata alındı. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Aras Emre Canda ve Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. Uğur Saygılı tarafından gerçekleştirilen ameliyat 8 saat sürdü. Ameliyatta Özbaşar’ın rahim ve yumurtalıklarının yanı sıra safrakesesi, dalağı ve bağırsağının bir kısmı alındı, karın zarı temizlendi, HİPEK denilen sıcak kemoterapi uygulandı. Özbaşar, bir kısmı kesilmiş bağırsağının ağzı dışarı alınıp torba takılmış halde 7 ay geçirirken, ameliyattan bir mühlet sonra Medikal Onkolog Doç. Dr. Gürbüz Görümlü’nün takibinde kemoterapi sürecine girdi. 6 kür kemoterapi alan Özbaşar’a 13 Haziran’da PET çekildi. Tüm bedende kanser taraması yapan bu tetkikten “zafer” muştusunu alan Özbaşar 20 Haziran’da tekrar ameliyat masasına yattı, bağırsağı Prof. Dr. Canda tarafından tekrar beden içine alındı.
“21 GÜN KURALINI UYGULADIM”
Duygu Özbaşar, kansere karşı gayretinde çok sıkıntı süreçleri hastalığı yeneceğine dair inanç ve telkinlerle atlattığını ve “mutlu son”a ulaştığını söyledi. 2021 Aralık’ta hayatının şokunu, 2022 Haziran’da ise hayatının ön büyük sevincini yaşadığını belirten Özbaşar, “7 ay evvel karın şişliği şikayetlerim başlamıştı. Soda içiyorum, geçmiyordu. Bastırınca acı veriyordu. Kent Hastanesi’ne başvurduk ve yapılan tetkiklerde tabibim sol yumurtalığımın bitmiş olduğunu belirtip, rahim kanserinden de şüphelendiğini söyledi. Her şey ameliyatta karnım açılınca daha net ortaya çıkacaktı. Çıktı da. Ameliyat ve sıcak kemoterapi tedavimin birinci adımıydı. Sonrasında 1.5 ay tavana bakarak yaşadım, bağırsağım dışarıdaydı. Kemoterapilerden sonra ağrılarım da oldu saçlarım da döküldü. Teşhis koyulduğunda büyük bir şok yaşamıştım, devamındaki süreç de ağırdı, zordu. İnsan kendine konduramıyor, ben de konduramadım lakin bir sefer bile neden benim başıma geldi, demedim. Güçlü olmanın, kendini kıymetli hissetmenin değerine inandım. Kanseri yenen hastaları internette araştırıp tekliflerine kulak verdim. 21 gün kuralı uyguladım. Bu kural da, 21 gün boyunca her gün ben yeterliyim, ben kıymetliyim, hayatımda ne yaşadımsa hepsi geride kaldı. Bundan bu türlü beni güzel hissettirecek olan olayları, durumları ve insanları kendime çekiyorum ve hepsini şefkatle hayatıma kabul ediyorum. Bu kelamları tekrarladım. Bu bana çok âlâ geldi. Eminim herkese de yeterli gelecektir. PET tetkikim pak çıktı, tedavilerim bitti. Daha ne isteyebilirim ki. Sözlerle anlatılamayacak bir sevinç yaşadım. Allah tüm hastalara bu sevinci yaşatsın” diye konuştu.
“TÜM ZORLUKLARLA OLUMLU KİŞİLİĞİYLE BAŞA ÇIKTI”
Özbaşar’ın kuvvetli bir ameliyat sürecinin akabinde gördüğü kemoterapi kürlerinin tamamlandığını belirten Kent Onkoloji Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Görümlü de “Hastamızın yapılan son tetkiklerinde rastgele bir hastalık bulgusu saptanmadı. Tedavisi tamamlandı ve artık takip hastamız. Özbaşar bu süreçte daima uyumlu, olumluydu. Tüm zorluklarla bu olumlu bir kişiliğiyle başa çıktı ve örnek oldu” dedi.